Bitmeyen Nefret; Faşizm

Furkan Doğan
4 min readJun 11, 2022

--

Geçmişten Günümüze Faşizm Meydan Okuyor!

Faşizm'in özellikleri vardır. Faşist düzende medya bir kontrol merkezidir. Faşist hükümet medyayt kontol altında tutmak zorundadır, eleştiren ve denetleyen bir medya faşist hükümetin en son isteyeceği türden bir medyadır. Faşizm, sansür gibi anti demokratik yöntemler ile kendi açıklarının görülmesini istemez, eğer sansürleyecek kadar etki altına alamıyor ise sahip olduğu medya ile diğer medya kuruluşlarına yönelik yıkıcı,aldatıcı bir nefret dili ile saldırı operasyonlarına başlar.

Karşı tarafı sindirene kadar devam eder bu durum. Kontol altındaki ana akım medya, faşizm gibi saldırgan ideolojilerde hayati öneme sahiptir. Faşizm'in saldırgan bir tutum olduğunun bir diğer kanıtıda dışa kapalı ve dışa düşman, anti çağdaş bir düzen olmasıdır. Faşist düzende tüm ülkeler sizin düşmanınızdır, hemen her biri sizin için bir ulusal tehdittir. Faşist hükümet, olayları bu açıdan görmenizi ister ve sizleri bir ulusal güvenlik sorununa inandırır. Bu içe kapanıklık adeta sonun başlangıcı niteliğindedir, ekonomik açıdan yetersiz,nüfusunu etkili kullanamayan, eğitim kalitesi düşük ülkeler için bu sistem adeta bir intihardır. Baskılama aracı olan bu sistemin hiçbir demokratik özelliğinin olmaması, evrensel ve uluslararası her şeye kapalı olması, zor kullanarak yönetme isteği, insanlara sevgi,barış ve hoşgörü yerine düşmanlık,nefret ve zorbalığı aşılaması, Faşizm'in ne kadar lanet bir düzen olduğunun kanıtıdır. Faşizm kime karşıdır? komünizme, liberalizme, demokrasiye, marksist sosyalizme ve muhafazakarlığa karşı bir tutum olarak dizayn edildiğinden dolayı bu ideolojiler söylenebilir fakat her alanda tekel olma arzusu yüzünden Faşizm kendinden olmayan her ideolojiye karşıdır diyebiliriz. Faşizm çalışmalarının babası olarak kabul edilen Profesör Robert O. Paxton'a göre; faşizm, anti-liberal, anti-sosyalist, yayılmacı milliyetçi bir ideolojiydi. Aslında faşizm, ilk dönemlerinde “anti-düzen” ve “anti-kapitalist” bir çizgide durarak devrimci ilkeleri benimsemişse de iktidara yaklaştıkça anti-demokratik ve bağnaz bir pratiğe doğru şekillenmiştir.

Franco-Adolf-Benito , The Fascists

Peki Faşist kime denir ? Kendi değerlerini en üstün görene,kendinden başka kimseye saygı duymayana, kendi ideolojisi dışındakilere nefret ile bakana, zorbalık yapana, hak,hukuk gibi kavramları gözardı edene Faşist denir. Dünyada bugüne kadar bir çok Faşizan fikirlere sahip insanlar söz sahibi oldu, en popüler olanı bugün bile adı anılırken insanların rahatsız hissettiği Adolf Hitler’dir. Her ne kadar akla ilk Hitler gelse dahi bu fikiri karakterize eden ve ortaya çıkaran Hitler’in İtalyan versiyonu olan Benito Mussolini’dir. Giovanni Gentile ile ortaya çıkardıkları bu saldırgan ideolojinin amacı, emperyalist mücadelede geri kalan İtalya’yı büyütmek,genişletmek ve üstün ırk haline getirmekti. İtalyan milli değerlerini kullanarak başa gelen Mussolini ve onun saldırgan fikri, yıllar boyu İtalya’yı içi boş,anlamsız bir kavganın içinde tuttu ve milyonlarca insanın hayatını perişan etti. Bugün bile İtalya o dönemin etkilerini ekonomisinde hissetmektedir. Peki diğer tanınmış Faşistler kimlerdir ? Almanya’da Hitler, İtalya’da Mussolini,İspanya’da Franco, en popüler Faşizan diktatörler olarak kabul edilir. Mussolini’nin fikirlerinden etkilenip, kendi ülkelerinde uygulamaya çalışan daha az popüler olan liderler de olmuştur. Örneğin; İspanya’da Jose Antonio Primo de Rivera tarafından örgütleşen Falanjizm, Arjantin’de Juron Peron tarafından planlanan Peronizm, Japonya’da Hirohito Showa Tenno tarafından şekillenen Japon Militarizmi hareketi ve Belçika’da Leon Degrelle tarafından ortaya atılan Reksizm ideojileri ve Siyonist Rus yahudisi Vladimir Jabotinsky tarafından kurulan faşist örgüt ‘’ Betar’’Faşizm’in yorumlamalarıdır.

Faşizm, kendini tek hakiki ideoloji olarak görür. Hal böyle olunca her hangi bir eleştiriye,yergiye veya muhalafete tahammül edemezler. İşçi hakları gibi çalışan,üreten kesimin haklarını, hükümete karşı savunabilecek bir muhalefet gücü olmadığı için İşçi haklarıda hükümetin tekelinde, hükümetin isteklerine göre şekillenir. İşçiler kendilerinin istekleri yerine hükümetin onlar hakkında isteklerine göre yaşamaya mecbur bırakılır. Faşizm, işçilerin hür bir şekilde örgütlenmesine izin vermez. Faşizm’in popüler hale gelmesinde etkili olan ve o dönemde beklenmeyen bir başarı olarak görülen bazı ekonomik hamleler; işsizliğin azalmış olması ve milli gelir de yükselişin yaşanması aldatıcıdır. Sürekliliği sağlayamayan faşizm, anlık iyi gözüken lakin uzun süreç içerisinde zararı görülen bu hamleler ile varlığını bir süre sürdürmüştür. Kapitalizmin bunalım geçirdiği dönemde radikal bir tutum olarak rağbet görse de bugün milyonlarca insan için dünyada ki en büyük tehditlerden biri Faşizmdir. Faşizm gibi büyük tehditler olarak adlandırılan Siyonizm ve Masonluk gibi ideolojiler, Faşizmin yakın dostlarıdır. Kendilerini tanıtma şekillerine bakarsak Faşizme karşı olduğunu sanacağımız bu idealar tam aksine bu zorba fikrin en büyük destekçileridir. Siyonizm ve Masonlukta genel amaç; toplumları din ahlakından uzaklaştırmak ve hak dinin yaşanmadığı ortamlar oluşturabilmektir. Siyonizm, Faşizm ve Masonlukta temel prensip ‘’ haklı olanın değil, güçlü olanın kazanması’’ şeklindedir. Tarihteki tüm Faşist liderler aynı zamanda küresel dünya örgütlerine doğrudan veya dolaylı yollardan hizmet etmiştir.

Ve son olarak sormamız gereken bir soru; Türkiye’de faşizan hareketler varmıdır? varsa hangileridir ve kimler tarafından uygulanmaya çalışılmıştır? Türkiye’de 1944–45'te yaşanan Irkçılık-Turancılık davaları, ülkede ki ilk ırkçılık,faşist dava ve olay olarak kabul edilir. Ziya Gökalp’in sistemleştirdiği ve Nihal Atsız’ın şekillendirdiği Türkçülük fikri genel olarak; Türk milletini yükseltmek demektir. Gökalp’ın aksine Atsız, fikri daha da radikalleştirerek şöyle tanımlamıştır; Türkçülük, büyük Türkeli’nde Türk uruğunun kayıtsız şartsız hâkimiyeti ve istiklâli ile Türklüğün her yönden bütün milletlerden ileri ve üstün olması ülküsüdür. Hal böyle olunca tıpkı Adolf’un büyük Almanya ideali, Benito’nun İtalya ideali gibi bir fikir üzerinde Büyük Türkistan ve üstün Türk ırkı idealini savunanlar diğerlerine de denildiği gibi faşist olarak adlandırılabilirler. Sistemler ülkelerden ülkelere değişkenlik gösterse dahi idea aslında birdir; kendi ırkını üstün ırk haline getirmek. Her ne kadar Faşizm’in Türkiye’de adı konmasa da, kendi ırkını diğerlerinden üstün görene söylenebilecek başka bir sıfat bulunmamaktadır. Avrupa’da görülen faşizan hareketler ile benzeyen noktaları olsa bile Türkiye’de aşırı milliyetçilik hareketi diğerlerine nazaran farklıdır. Büyük bir coğrafyaya yaılmış olan Osmanlı’nın kültürel mirasçısı olarak kabul edilen Türkiye, İtalya,Almanya gibi tek ulusa dayanan ülkelerden farklıdır. Türklerin yanı sıra önemli ölçüde Kürt,Laz,Çerkes nüfüsu barındıran ülkede milliyetçi hareketler çeşitlilik gösterir ve kesinlikle Avrupa’da ki gibi keskin hatlar ile çevrili değildir.

--

--

Furkan Doğan

Student of PSIR, Writer mostly Football and Politics and sometimes other things, Based on Istanbul, Turkish, English and a bit Spanish Anti-fascist, Freedom.