Türk Sağı — Ülkücü Perspektif

Furkan Doğan
4 min readMar 24, 2022

Türk sağı hakkında konuşacaksak ilk değinmemiz gereken topluluk Milliyetçi Hareket çevresi yani Ülkü Ocakları olmalıdır.

Ülkü Ocakları ve Ülkücülük fikri Türkiye siyaset hareketinin son 50 yılına yön vermiş,şekillendirmiş bir siyasi ekol olarak adlandırılabilir. 1969'da CKMP’nin MHP’ye dönüştüğü andan itibaren binleri,on binleri etrafında toplayan, örgütlenen,zaman zaman silahlanan ve en önemlisi varlığını bir şekilde sürdürmüş olan Ülkücü hareket ve onun yapılanması olan Ülkü Ocakları. Türkiye siyasetine belirli ölçüde yön vermiş olan bu ideoloji ve kuruluş kesinlikle başlı başına incelenmesi gereken bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Türkeş ve arkadaşlarının kurdukları anti-komünist mücadelenin önde gelen isimlerini ocağından çıkaran Ülkü Ocakları, Türk sağının bir zamanlar fedaisi konumundaydı.

Radikal milliyetçiliğin en büyük örgütü olan Ülkü Ocakları, Türkiye’nin yakın siyasi tarihinin son 50 yılına damga vurmuş bir siyasi okul olma niteliğindedir. Ülkücülük fikri çerçevesinde sınırları ve kuralları olan ve 50 yıldır bu nizama uygun varlığını sürdüren bu siyasi okul, kurulduğu günden itibaren Türk sağının en radikal kanatı olmuştur. Fikrin kanaat önderi kabul edilen ve ‘’başbuğ’’ lakabı ile anılan Alparslan Türkeş’in yayınladığı ‘’Dokuz Işık’’ adlı maddeler eşliğinde teorik zemin kazanan Ülkücülük adı Ziya Gökalp’in kullandığı ‘’milli mekfure’’ ve Atsız’ın kullandığı ‘’milli ülkü’’ terimlerine kadar uzanır. Dokuz Işık’a göre şekillenen fikirde genel olarak Türkeş’in görüşleri anlatılmış ve Türkeş ideal olan Ülkücünün profilini çizmiştir. Dokuz Işık’ın maddeleri şu şekildeydi; Milliyetçilik,Ülkücülük,Ahlakçılık,İlimcilik,Toplumculuk,Köycülük,Hürriyetçilik ve Şahsiyetçilik,Gelişimcilik ve Halkçılık,Endüstricilik ve Teknikçilik.

Büyük Tandoğan Mitingi — Ankara 1978

Dokuz maddede önemli olsada Ülkücü anlayışı bilmek adına Milliyetçilik,Ülkücülük ve Toplumculuk maddelerini öğrenmekte fayda var. Türkeş’in fikirlerine göre Milliyetçilik; Her şey Türk milleti için,Türk milleti ile beraber ve Türk milletine göre şekillenmelidir. Türkeş’e göre; Bir milliyetçi-vatansever mutlaka anti-komünist olmalı ve komünizm tehlikesi ile mücadeleyi temel hedeflerinden birisi hatta başlıcası haline getirmeliydi. Bu tanımladan da anlaşılacağı gibi Ülkü Ocaklarının anti-komünist yönü, teşkilatın amaçlarından biri olarak gözüküyor.

Anti-komünist mücadelenin önde gelen şahıslarından olan Türkeş, komünizmi en tehlikeli ideoloji olarak görmüştü. Türkeş’e göre; Komünizm ve sosyalizm gayrı milli fikirlerdi ve milliyetçilik anlayışları ile çelişiyordu, buna yönelik yürütülen anti-komünist mücadelede sokaklarda mücadele yürüten Türkeş ve Ülkücü gençlik bugün bile anti-komünist örgütlerin başında sayılır. Milliyetçilikten sonra bahsedilen ikinci madde ise Ülkücülüktür, Dokuz Işık’ta bahsedilen Ülkücülüğe göre; Türklük gurur ve şuurunu, İslam ahlak ve faziletleri doğrultusunda benimsemek ve benimsetmek, Ülkücü olmanın esaslarıdır. Ülkücülük ideali Türkeş’e göre milli değerlere ters düşen herşeyin tam karşısında yer almaktır, kapitalizm,sosyalizm,komünizm,faşizm ve siyonizm gibi kökü dışarıda olan zararlı görüşlere karşı bir sancak,bayrak olmalıdır. Ülkücülük fikrini milliyetçilik ilkesi ile değilde ayrı bir ilke olarak açıklanmasının ana nedeni İslam’a olan yakınlığıdır.

Milliyetçilik tezinde bahsedilmeyen İslam şuuru, Ülkücülük maddesi içinde bahsedilmiş ve bugünlerde bile geçerliliğini koruyan Milliyetçi+İslamcı= Ülkücü formülüne yol açmıştır. Ülkücü olan kimse Türk-İslam şuuruyla hareket eden kişidir ve hayatını bu yönde yaşayan kimsedir. Türkçü-Milliyetçi çevrelerle Türkeş’in çizgisinin ayrışma nedenlerinden başlıcası tam olarak budur. Atsız çevresine göre Ülkücülük ideali milliyetçilikten ziyade ümmetçiliğe giren bir yaklaşımdır ve milliyetçilik ile alakası yoktur. ‘’Türklük bedenimiz, İslamiyet ruhumuzdur, ruhsuz beden ceset olur’’ sözü Ülkücülük fikrinin genel argümanı olarak değerlendirilebilir. Yani Ülkücülere göre bir Türk’ün İslamiyeti kabul etmedikten sonra bir değeri yoktur, ilk şart; Müslüman olmaktır. Türkçüler içinse din bir kıstas değildi, bir Türk, genetik olarak Türk olduktan sonra, neye inanırsa inansın Türk’tür ve diğer ulusların bireylerinden değerlidir. İşte Ülkücülük ve Türkçülük arasında ki en bariz fark budur. Üstünde durmak için seçtiğim diğer Dokuz Işık maddesi; Toplumculuk. Dokuz Işık’ta bahsedilen Toplumculuk tam olarak şöyleydi; Toplumculuk, her çeşit faaliyetin,toplumun yararına olacak şekilde yürütülmesi görüşüdür. İçtimai ve iktisadi olarak iki ayrı bölümden oluşur. İktisadi görüş olarak mülkiyeti esas kabul eder. Karma ekonomiyi ve ana stratejik iktisadi faaliyetlerin devlet kontrolünde bulunmasını öngörür. Sosyal görüş olarak sosyal adalet düzeni,fırsat eşitliği ,sosyal güvenlik ve sosyal yardımlaşma teşkilatı kurulmasını kabul eder. Toplumculuk daha çok sosyal konular ve sosyal düzen hakkında kaleme alınmıştır.

MHP’nin 1977 seçimlerinde kullandığı afiş

MHP’nin 70'lerde ‘’dokuz ışık’’ başlığı altında yeni bir ekonomik ve toplumsal düzen talebinde bulunduğu ve devleti komünizme karşı koruma ideali Ülkü Ocakları’nın ana teorik damarları olarak karşımıza çıkıyor. Türkeş’in ekokomik düzen ile alakalı sözleride Ülkücü camianın nasıl hareket etmesi gerektiğine bir işaret. Türkeş’e göre; Ne liberalizm ne de komünizm Türkiye için yararlı olamaz. Türkiye’yi kalkındaracak sistem ve görüş ancak Türk milletinin özelliklerine uygun Müslüman-Türk milleti realitesini göz önünde bulunduran ve modern ilim ve tekniği yol gösterici kabul eden milli bir görüş olmalıdır.

Ülkü Ocaklarının büyük bir şiddetle savunduğu anti-komünist sokak mücadeleside Ülkücü geleneği ilginç kılan durumların başında geliyor. Özellikle 70'lerde ki sokak mücadelesi olarak başlayan ve daha sonralarda merkezlere ve Türkiye’nin geneline yayılan sağ-sol kavgasının sağ kanadını savunanların başında Ülkü Ocakları ve MHP geliyordu. Partinin temellerini oluşuran bu anti-komünist söylem bugün bile bu geleneğin ana argümanlarının başında geliyor. Ülkü Ocaklarının anti-komünizm yanında anti-kapitalist ve anti-siyonist söylemleride olsa ana argümanı daima anti-komünizm olarak karşımıza çıkıyor. Yaklaşık 12 yıl anti-komünist mücadelede en önde olan Ülkücülerin 70'li yıllarda verdiği sokak kavgasının ardından gerçekleşen 12 Eylül askeri darbesi, gelenekte bir çok şeyi değiştirmiş veya dağıtmıştı. Partinin ve ocakların kapanması, Türkeş ve arkadaşlarının yargılanmaları ve en önemlisi sokakta devleti koruduğunu sanan gençlerin devlet tarafından terörist damgasıyla yargılanması, gelenekte bir çok algıyı ve durumu değiştirdi. Ülkücü hareket o günden itibaren devlete olan inancı ve yaklaşım biçimi değişmiş, daha çok ümmetçilik-islamcılık anlayışına kaydığı ve radikal milliyetçilikten uzaklaştığı görülmektedir.

80'li yasak yılların ardından siyaset sahnesine dönen ve döndüğünde de genellikle ‘’milli görüş’’ çizgisiyle bir duran Türkeş’in bu siyasi tutumu hem MHP’nin hemde Ülkü Ocaklarının siyasi pozisyonu olmuştur. Kurulduğu günlerdeki radikal,anti-komünist,milliyetçi tutumu Türk-İslam sentezi içinde ümmetçi bakış açısıyla şekillenmiştir. Türkiye siyasi tarihinin mihenk taşlarından biri olan ve kurulduğu andan itibaren adından daima söz ettiren Ülkü Ocaklarını teorik açıdan anlatmaya çalıştım. Eylemsel olarak ta oldukça zengin bir geçmişe sahip olan bu gelenek hakkında yazılabilir çok sayıda yazı var. Ülkü Ocakları ve Ülkücülük derin manalar taşıyan ve insanların uğruna öldükleri birer emanet olarak yıllardır varlığını sürdürüyor, Ülkü Ocakları sayesinde de şüphesiz sürdürmeye devam edecektir.

Sign up to discover human stories that deepen your understanding of the world.

Free

Distraction-free reading. No ads.

Organize your knowledge with lists and highlights.

Tell your story. Find your audience.

Membership

Read member-only stories

Support writers you read most

Earn money for your writing

Listen to audio narrations

Read offline with the Medium app

Furkan Doğan
Furkan Doğan

Written by Furkan Doğan

Student of PSIR, Writer mostly Football and Politics and sometimes other things, Based on Istanbul, Turkish, English and a bit Spanish Anti-fascist, Freedom.

No responses yet

Write a response